
Renklerin Hayatımızdaki Yeri
, Ala Nazli Kaakani,
, Ala Nazli Kaakani,
Renk, sadece bir ressam, tasarımcı veya mimarın değil; her meslekten ya da yaşam biçiminden kişinin hayatında önemli bir yer tutar.
Kıyafet seçiminden sofra düzenlemelerine kadar, en çok da yaşam alanlarımızı dekore ederken renklerle sıkça karşılaşırız.
Elbette, renk teorileri çoğumuzun aşina olduğu bir konudur. Örneğin, iş görüşmesinde tercih edilen mavi renginin güven verdiği, ilgi çekici bir organizasyonda kırmızı renginin dikkat çektiği, sarının enerji verdiği ve yeşilin huzur verdiği gibi ifadelerle sıkça karşılaşırız. Her ne kadar kesin kurallar olmasa da, bazı renk ipuçları her zaman geçerlidir. Örneğin, büyük mekânlarda koyu tonlar kullanarak mekâna karakter ve sıcaklık eklemek mümkündür.
Wallibex ürünlerini tasarlarken ve mimarlarla çalışırken de, renklerin seçimi birçok farklı faktöre bağlıdır ve oldukça önemli bir aşamadır.
Yaşam veya çalışma alanlarımızda kullanacağımız renkleri seçerken bazen kendimiz, bazen de birlikte çalıştığımız mimarımız aktif rol oynasa da mekânda vakit geçirecek kişinin istek ve beğenileri her zaman öncelikli olmalıdır. Bu noktada, ferah renklerin mi yoksa daha çarpıcı renklerin mi öne çıkacağına karar vermek oldukça önemlidir.
Ancak, beğeniler ve zevkler ön planda olsa da ortak kullanım alanlarında kullanılacak renkleri belirlerken, örneğin bir café, restoran, otel, giyim mağazası ya da güzellik merkezi gibi yerlerde, tüketici davranışları, hitap edilen kitlenin beklentileri ve ruh hallerini etkileyebilecek psikolojik unsurların göz önünde bulundurulması son derece kritiktir. Örneğin, "Ben turuncuyu seviyorum" diyerek bu rengi her alanda kullanmak, bazı sektörlerde doğru bir tercih olmayabilir.
Elbette, çalışma alanlarınız veya hizmet mekanlarınızın tekdüze olması gerekmez. Kişisel alanlarınızdaki gibi tarzınızı ve yaklaşımınızı yansıtarak alışılmadık, sıra dışı bir mekân yaratmayı tercih edebilirsiniz. Bu noktada, renklerin kullanımıyla ilgili bazı önerilerde bulunabiliriz:
Sakin bir atmosfer oluşturmak isterseniz, mobilya, halı ve perde gibi tasarım unsurlarını nötr tonlarda seçebilir, dekoratif objeler ve duvar aksesuarlarını ise kontrast oluşturacak, dikkat çekici renklerde kullanabilirsiniz. Örneğin, kırmızı, turuncu ve sarı gibi renkler, renk teorisine göre enerji verdiği düşünülen ancak aşırı kullanıldığında bunaltıcı olabilen renklerdir. Bu renkleri, belirli bir oranda kullanmak daha etkili olabilir. Ayrıca, birbirini tamamlayan turuncu ve mavi gibi renkleri bir arada kullanmak da şık bir tercih olabilir.
Bir diğer yaklaşım ise ton sür ton kullanımını tercih etmektir. Bu yöntemde, aynı renk ailesinden farklı tonlar kullanılabilir. Örneğin, bir rengin koyu tonundan açık tonuna geçiş yapabilir veya bir renk geçişiyle degrade boya kullanabilirsiniz. Ayrıca, monokromatik renk paleti de bir seçenek olabilir. Bu palet, tek bir renk tonunun farklı varyasyonlarını içerir. Örneğin, mavi ve yeşil tonlarının farklı tonları, sakin ve huzurlu bir atmosfer yaratmak için kullanılabilir.
Alternatif olarak, duvarlarınızda beyaz, bej veya gri gibi nötr, sakin renkler tercih edebilir; duvar aksesuarları, perde, halı veya mobilyalar gibi unsurlarda ise canlı renkler kullanabilirsiniz. Bu yaklaşımı, kara kalem çizimlerinde dramatik bir objeye benzetebiliriz.
Tüm bu seçimleri yaparken, renklerin ışık altında nasıl göründüğünü göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Hem doğal ışık hem de yapay ışık, renklerin algısını değiştirebilir.